SARIGÜLLER Mİ, ULUSALCILAR MI?


YCHP yönetimi, Kemalist (Ulusalcı) milletvekillerinden Süheyl Batum’u partiden attı, Birgül Ayman Güler’i ise disiplin kuruluna sevk etti. Neden mi? Atatürk ve Cumhuriyet’i savundukları için...

Batum ve Güler... İki profesör... İki üniversite hocası... Bilime adanan bir ömür var arkalarında. İhale nasıl alınır bilmez bu bilim adamları. Siyasal gücü kullanarak cüzdanları şişkinleştirme konusunda da bilgisizdirler. Çetelerle işbirliği yaparak siyasal karşıtlarını sindirme, tehdit etme, istifaya zorlama gibi yöntemlerden de habersizdirler.

Batum ve Güler... Kendilerine bir kuruş çıkar sağlamayacak bir davanın peşindeler. Atatürk ve Cumhuriyet’i savunmak için çırpınmaktalar. Bunun karşılığında da Atatürk’ün kurucusu olduğu bir partide cezalandırmaktadırlar.

Batum ve Güler’in eşlerinin adını bilen var mı? Magazin basınına poz verdiklerini gören var mı?

Batum ve Güler’in çocuklarının (Olup olmadığını bilmiyorum, tabi ki varsa.) adlarını, ne iş yaptıklarını işiten var mı? Çocuklarını ya da yakınlarını veliaht olarak tayin ettiklerini duyan oldu mu hiç?

Gelelim Sarıgül’e...

CHP’den yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle ihraç edilmiş biri. 30 Mart yerel seçimleri öncesinde ise YCHP yönetiminin affıyla umut bağlandı kendisine. Bu umut, fos çıktı çok geçmeden.

Adından söz edildiğinde yolsuzlukları ve yasadışı işleri konuşulur hep. Varsıllığına sözümüz yok da bu değirmenin suyunun nereden geldiğini her yurttaş gibi benim de merak etmem doğal ama...

Koca Şişli’de hiç adam yokmuş gibi kendisinden sonra oğlunu belediye başkanlığına tayin etmek için uğraş veren bir siyasetçi.

Hem CHP üyesi hem de TDH adlı bir siyasal oluşumun lideri. Nedense bu durum, YCHP yönetimince parti tüzüğüne aykırı bulunmuyor. Tıpkı Hayri İnönü’nün çalıştırılmayıp tehdit edilmesinin tüzüğe aykırı bulunmadığı gibi...

Sarıgüller, CHP’nin yumuşak karnı... AKP, yüklendikçe yüklenmekte buraya... CHP kan kaybetmekte sürekli olarak... Ama kimin umurunda? Arabulucular görevlendirmekte parti yönetimi “Aman yapmayın, etmeyin...” diye. Oturup yalvaracaklar, diz çökecekler önlerine neredeyse. Bir ilçe belediyesinde baş gösteren bir sorunu çözmekten aciz bir parti yönetimi... Beceriksizlik mi desem, vurdumduymazlık mı desem, yoksa aymazlık mı desem, ne desem bilmiyorum. Sorun gittikçe büyümekte. Bir kanser uru gibi CHP’yi mahvetmekte. Ama parti yönetimi işin farkında değil.

30 Mart’ta Sarıgül yüzünden seçim AKP’ye armağan edilip Erdoğan’ın Çankaya yolu açıldı. 2015 Haziran seçimleri de yine Sarıgül nedeniyle Davutoğlu’na armağan edilecek. Cumhuriyet kaybedecek, kimin umurunda?

Kemalistleri, ulusalcıları partiden kov. Sarıgülleri, TR 705’leri, AKP patentli siyaset eskilerini, Atatürk karşıtlarını, bölücü severleri, yolsuzluk şampiyonlarını partiye doldur. Ondan sonra da seçim kazanacağını san...

Not: Konunun iyi anlaşılması için 30 Mart öncesi, daha adaylar belirlenmeden CHP yönetimini uyarmak için yazdığım aşağıdaki yazıları okumakta yarar var.


             

                                                           Adil Hacıömeroğlu
                                                           3 Ocak 2015



2 yorum:

  1. Ali Ayın PİROĞLU3 Ocak 2015 23:56

    Sizlerin gördüğü bu gerçeği neden CHP'deki yöneticiler
    görmüyor, veya görmek istemiyor.Evet bir gerçek varki şuan CHP gerektiği ve hakettiği gibi yönetilemiyor. Kılıçdaroğlu sanki birilerinin telkiniyle bir şeyler yapıyor görünüyor vede aynen öyle yapıyor...
    Bunları görüp bilip sessizmi kalalım veya başka oluşumlarmı arayalım. İşte kararı burada doğru vermemiz gerekiyor. Şu aşamada yeni bir oluşum hiç bir şey kazandırmaz. BENCE YAPILMASI GEREKEN bundan sonra CHP'ye daha çok sahiplenerek çalışmalara katılmak
    seçim sonrasıda yönettimdeki tüm safraları temizlemek için
    büyük bir mücadele başlatılmalıdır..
    Saygılarımla...
    Ali Ayın PİROĞLU.

    YanıtlaSil
  2. Adil Bey'in tezleri Son derece tutarlı ve gerçekçi, öte yandan halkın algısı da önemli. Mevlana nın dediği gibi, ne kadar iyi bilirsen bil söylediklerin karşındakinin anladığı kadar. Halkımızın anlayışı güçlüdür bu konuda bir sıkıntı yok ancak midelere yerleşmiş bir takım geri kalmışlık göstergesi olan kalıplar var. Bu kalıpları en iyi kullanan AKP oldu. Medyatik olmak, delikanlı duruşu ve üslubu Vs.
    Şimdi bu kalıpları AKP'nin elinden alıyor diye Sarıgül 'ü suçlayamayız.
    Yolsuzluk iddiaları sadece iddia olarak kaldı ve Batum' un bugün yaşadığının bir benzerini Sarıgül ta o günlerde yaşadı.
    CHP nin Gençlik kollarından yani çekirdekten yetişmiş olan Sarıgül'ün Atatürk ve Cumhuriyet değerlerinin gönülden bir savunucusu olduğu da açıktır.
    Şişli halkı Sarıgül 'ü çok sevmekte ve nerede bir Şişli sakini ile karşılaşsam, Sarıgül için iyi geri bildirimde bulunmaktadır. Basına yansıyan haberlerde Sarıgül' ün oğlunun adı geçmiş diye bu haberleri ham diye yutmayı, hazine bulmuş gibi sevinmeyi kendi adıma tasvip edemem.
    Kaldı ki, değerli bir insan olduğunu hepimizin bildiği merhum Erdal İnönü kimin oğludur? Kendisi her ne kadar değerli bir insan olsa da o soyadını taşımanın faydasını hiç görmedi denebilir mi?.
    Konuyu çok dağıtmadan Son olarak söylemek istediğim şey Sarıgül çevresindeki TDH Gönüllüleri ile bir ailedir ve AKP nin uykusunu kaçırmaktadır.

    YanıtlaSil