CHP ASLINA DÖNMEYİ, İKTİDAR OLMAYI REDDETTİ



CHP ile Vatan Partisi, 1 Kasım seçimlerine girmek için görüşmeler yaptılar. Bu görüşmeler, kamuoyunda umut yarattı. Hatta birçok Cumhuriyet aydını bu seçim işbirliğinin genişlemesini, tüm Cumhuriyet güçlerini kapsamasını önerdi. Bu birliktelik kamuoyunda büyük destek buldu. Yüreği Atatürk sevgisiyle dolu Cumhuriyet değerlerine bağlı herkes, hem AKP’nin hem de PKK’nın böyle bir güç karşısında tutunamayacağını düşünmekteydi. İrtica ve bölücülüğün Cumhuriyet’e karşı yıkıcı saldırılarının ancak böyle bir güç birliğiyle etkisiz duruma getirileceğine inanmaktaydı.

 
Vatan Partisi Lideri Perinçek, milletvekili pazarlığı yapmayacaklarını söyledi. CHP ile seçim işbirliğinde altıokun esas alınmasını istedi. Altıok, CHP’nin amblemi, Vatan Partisi’nin programının belkemiğidir. Altıok demek, Atatürk demektir. Bunda daha iyi birleştirici bir şey olabilir mi? Ne yazık ki YCHP yönetimi, böylesine heyecan yaratıcı bir işbirliğini reddetti. Tüm Cumhuriyet güçlerinin AKP iktidarını yıkma, bölücülükten kurtulma umutlarını da yok etti böylece.

 
CHP tabanı ezici bir çoğunlukla Cumhuriyet’ten, altıoktan yanadır. CHP tabanı, Atatürk ilke ve devrimlerini koruma konusunda inançlıdır. Hem bölücülüğe hem gericiliğe hem de emperyalizme karşıdır. Seçimde Cumhuriyet güç birliğinin olması bu tabanı heyecanlandırmıştır. Çünkü CHP tabanının siyasette kişisel hesapları yoktur. Siyaseti toplumsal yararlılık ilkesine göre düşünür.

 
Peki, YCHP yönetimi Cumhuriyet güçleriyle ittifakı neden reddetti hem de kendi tabanının çok istemesine karşın? Öncelikle şunu belirtmeliyim ki YCHP yönetimi bu seçim işbirliğini reddederek olası bir Cumhuriyetçi iktidarı reddetmiş oldu. Bu tavırlarıyla AKP iktidarının, halkın kanını emen liberal anlayışın sürmesinden yana oldu.

 
YCHP yönetiminin bir eli HDP/PKK’da, diğer eli FETÖ’de. Cumhuriyet yıkıcısı bu iki örgütten bir türlü kurtaramamakta kendini. Bunlara sempatik görünmekte aramakta seçim başarısını/başarısızlığını.

 
Altıokta birleşmeyi reddetmek ne demek? Bu, YCHP yönetiminin tarihini, geçmişini, kuruluş ilkelerini reddetmektir. Bu anlayıştaki bir parti, iktidara gelse dahi yıkılan Cumhuriyet kurumlarını yeniden yapılandırabilir mi? Böyle bir anlayışla Cumhuriyet düşmanı AKP iktidarı yıkılır mı; bölücülük belasından kurtulmak olanaklı olur mu?

 
YCHP yönetimi, altıokta birleşmeyi reddederek 7 Haziran tablosuna razı olduğunu göstermekte. Bu tabloda AKP-CHP koalisyonu var. Bu tabloda HDP/PKK’yı iktidara taşımak var.

 
YCHP yönetimi, milli hükümete gidecek 1 Kasım yolunu tıkamış görünmekte. Oysa Türkiye, düşürüldüğü uçurumdan milli hükümetle çıkar. Koca bir ulusun yazgısını, geleceğini AKP ve HDP/PKK ile yapılacak koalisyon pazarlıklarına bırakmak Atatürk’ün koltuğunu işgal edenlere yakışıyor mu?

 
YCHP yönetimi aslına, altıoka dönmeyi, iktidar olmayı reddetti. Bunun yerine bölücülerle ve gerici AKP ile iktidar seçeneklerini Türkiye’nin gündeminde tutmayı yeğledi. Cumhuriyet’i korumak için çırpınan, yüreği Atatürk sevgisiyle dolu çağdaş düşünen yurttaşların YCHP yönetimine umut bağlamaları boşuna bir çabadır. Cumhuriyet’ten yana yurttaşlar, AKP ile koalisyon olsun diye YCHP’ye oy vermekten vazgeçmeli. Cumhuriyet bahçesinden devşirilen her oy, kokuşmuş sistemin ayakta kalmasını sağlamakta. Bu nedenle 1 Kasım seçimlerinde Cumhuriyet güçleri oylarıyla Vatan Partisi’ni TBMM’ye sokmalı. Sokmalı ki Türkiye kuracağı milli hükümetle AKP ve PKK belasından kurtulsun.

             Not: 22 Eylül 2015 tarihli Aydınlık Gazetesinde yayımlanmıştır.
 
                                                           Adil Hacıömeroğlu
                                                           20 Eylül 2005

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder